Kara mizah örneği bir fıkra: DİLENCİ

Zengin bir kişi sokakta bir dilenci görür. Dilenci bir tabureye oturmuş, kolunu ileri doğru uzatıp avucunu yukarıya açmış, oradan geçen insanların avucuna para koymasını beklemektedir. Bu görüntü zengin adamın tuhafına gider; avuca ancak bozuk para konulabilir, yardımsever birisi kağıt para koymak isterse ne yapacak diye aklından geçirir ve bunu test etmeye karar verir.

Cüzdanından bir banknot çıkarır, dilenciye doğru yürür. Biraz yaklaşınca dilencinin ağlamakta olduğunu fark eder; gözlerinden yanaklarına yaşlar süzülmektedir. Bunu gören zengin adamın merhameti ve iyilik yapma arzusu tavan yapar. Dilenciyi bu durumdan kurtarmaya karar verir; rahatsızlığı varsa tedavi ettireyim, çalışabilirse fabrikamda iş vereyim, evi yoksa ev alayım … gibi duygularla dilenciye iyice yaklaşır ve sorar:

-Merhaba ahbap niye ağlıyorsun?

Dilenci cevap verir:

-Avucumda epeyce para birikmişti, bir adam para koyar gibi yaptı birikmiş paraları alıp gitti, onun için ağlıyorum.

Zengin adam:

-Etraf bayağı kalabalık, bağırsaydın onu yakalarlardı veya sana para yardımı yaparlardı der.

Dilenci:

-Onu yapmadım sadece ağlıyorum diye cevap verir.

Zengin adam bu arada dilencinin avucunda birkaç tane bozuk para kaldığını görür, o da onları alır ve sessizce uzaklaşır.

Bertolt Brecht'ten alıntılayan: Ömer ÖZBEY