Başkan'ın Mesajı
Duyurular

2024 Yılı Aidatı

120 Tl/yıl olarak devam 

edecektir.

 

 

 


Ankara Hava Durumu
Anket
Döviz Bilgieri
Merkez Bankası Döviz Kuru
  ALIŞ   SATIŞ
USD 34,4372   34,4992
EURO 36,3826   36,4482
Özlü Sözler
Tanrım, düşmanımı güçlü kıl ki onu yenince mahcup olmayayım. Kızılderili atasözü
Son Ziyaretçi Yorumları
Ömer Tonğ
Başta Süleyman Akgüç beyefendi olmak üzere emeği geçen herkese kalbi teşekkürler

ZEKAİ SERİNKER
Merhabalar... Faaliyetlerinizi ve sizden haberleri bugüne kadar sosyal medyadan takip ediyorduk. Gelecekte ki doğal üyeniz olarak, tüm emeklilerimize sağlık ve afiyet diliyorum. Selamlar...

HASAN KALE
Emeği geçenlere teşekkürler. Başlangıç için iyidir. Daha iyi olacacağına inanıyorum. Umarım dernek binasına da kavuşuruz.


Tüm ziyaretçi yorumları için tıklayınız.
Reklam
İZANSIZ


 

Düşüncenin Erdemi

 

Düşünüyorum, Öyleyse Varım.”

(Cogito Ergo Sum)!

 

Deyişdeki erdemli sözcük, düşünme, ülkemizde giderek sihrini kaybediyor.

 

Hepimizin bildiği o ünlü mantık önermesinde belirtildiği gibi madem insan düşünen bir canlıdır ifadesinden yola çıkarak demek isteriz ki, bu sihirli eylem en çok kimlerde olmalıdır? Daha da ötesi bu başlıkla kastedilen kimlerdir? Bunun yanıtı uzun ve kapsamlıdır. Hani bir halk tekerlemesinde geçtiği gibi “Fazla düşünen beyinlere zararlı fikirler üşüşür, elbet büyüklerimiz bizden iyi düşünür.” Burada “Büyükler” sözcüğü yönetenleri kastetmektedir.

 

Özetle yönetenlerdir. Bunu yumuşatarak açarsak, ak sakallılar, akil insanlar ve yandaşlar, iktidar yanından ayrılmayanlardır. Şimdi bu sorunu bilip de bilmezden gelenlere, görüp de başını çevirenlere sormak gerekir düşünce erdeminin anlamını.

 

Başımıza bela olan Corona belasıyla uğraşı sürerken, her gün yağmur gibi akan zamlardan, düşmeyen enflasyondan, işsizlikten, yoksulluktan, arada bir yoklayan deprem ve kuraklıktan bunalan halkın düşünecek vakti kalmamışken, evde ekmek bekleyen ailesinden, iş bulamayan çocuklarından, erzak isteyen eşinden bunalan yurttaş ne yapsın? Ya çaresizlik içinde karısıyla kavga edecek, ya bindiği toplu taşıma aracının şoförüyle tartışacak, ya çocuklarına bağıracak, ya borç istediği ve alamadığı akrabalarıyla tartışacak, ya da pompalıya davranarak yeni bir kadın cinayetine sebep olması düşüncesizliğin eseri değil de nedir?

 

Kaygı, öfke kontrolsüzlüğü, tahammülsüzlük üçlüsü için sakın ola yaşın gereği denmesin! Bu sorunun cevabı net, açık ve bellidir! Yaşanamayanların sonucu, koşulların dışa vurumu, dayatılanlara tepkiden başkası değil.

 

Bu gibi bunalımlarda başvurulan profesyonel düşünce potansiyelimiz olan dürüst aydınlarımız ne yapmaktadır? Sosyal, siyasal, kültürel alanlarda dinamo etkisini sürdüren, her daim çölde bir vaha olan okuryazar kesimin, ortama hâkim olan bu sessizliğe ses katması, açıklamalarıyla, yanıtlarıyla, beyanlarıyla, yazılarıyla geçiştirme çabalarına dur demesi, akıl ve alın teri akıtılarak elde edilen kaynakları yok pahasına satılmasına sessiz kalmasının anlamı nedir?

 

Dahası kendilerinden önce yazılanlar ve yazanlar için, unutulmayanlar için, canımıza okuyan dizelerden biri olan Aşık Mahsuni Şerif’in, “ Mevlam gör diyerek iki göz vermiş” mısraında görmenin “düşün” anlamı taşıdığı aksi halde “Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana” gibi bir sonucun kaçınılmaz olduğu düşüncesi yatmaktadır.

 

Asırlardan bu yana gözümüzü açan sözler için, dile- yüreğe yapışıp kalan düşünce özü için büyük ustalara şapka çıkararak ve saygı duruşunda bulunmanın bile bir düşünce işi olduğunu kabul etmemiz gerekmektedir.

 

Bütün bunlar olurken, kamuoyunu nasıl boş şeylerle tartıştırırım, nasıl yok yere davalar açarım, nasıl sık sık ekran karartırım, nasıl durmadan ekranlarda boş boş konularda tartışma programları yaptırırım derdine düşenlerin algı yönetimine şapka çıkarmak ta neyin nesidir?

 

Siyaseten düşünmek gerekirse, toplumun bir kesimine yararı olacak olan muhalefetin emekliler için sunduğu, asgari ücretliyi, öğrencileri, 65 yaş üstünü, kadın cinayetlerini, sağlık çalışanları ve adaletsiz vergi dilimi ve milyonlarca yurttaşın yüzünü güldürecek olan 662 kanun teklifinin gündeme bile alınmadan reddedilmesi neyin nesidir?

 

Yaşanan enflasyonu, işsizliği, gırtlağına kadar borca batanları, evine ekmek götüremeyenleri, ekonomik krizi halkın gözünden nasıl kaçırırım, ülkedeki bütün teraziler bozukken nasıl pembe bir tablo çizdiririm konusu nasıl bir düşünce eseridir?

 

Ülkemizin bilimsel verilerine, nüfus yapısındaki dinamiklere bakıldığında, ortalama 5 çocuğa sahip olan ve ülkelerine dönmeyi hiç düşünmeyen Suriyeli konuklarımız! Ülkemizi mültecilere ev sahipliğinde dünya birincisi yapan özverimiz! Dünya genelinde Suriyeli mültecilerin yüzde 98’ini ülkemizde ağırladığımız ulaşılmaz konukseverliğimiz! Dolayısıyla bize nur topu gibi dereceler kazandıran başarılar hangi düşüncenin eseridir?

 

Dereleri kurutanlara, dağları oyanlara, ormanı yolanlara, ağacı kesenlere, sulak arazileri çalanlara, yeşile düşman olanlara, doğayı çimentoya boğanlara yaptırım uygulandı mı?

 

Daha da kötüsü; yürekleri yakan terör cinayetleri, sonuncusu Gara’da meydana gelen katliamda altı yıldan beri tutuklu olan güvenlik görevlilerinin ölümü üzerinde ciddiyetle durulup düşünülmesi gerekirken, bu tepkisizlik niye? Bütün bunlara cevap ararken; babaannemin bir sözünü hatırladım;

 

İzansız” (*)

 

 

(*) Anlayışsız, Düşüncesiz-TDK Sözlüğü



Tuncer KIRHAN

Okunma Sayısı: 919



3.145.103.169








  Canip SEVİNÇ

Rahmetli babaanneniz ve eski büyükler teşhisi ne basit ve ama ne etkin yanında yöresindeki genç insanlara ulaştırabiliyormuş." İzanı olmaya düzeni anlamaz".

  Remzi Öztürk

Teşekkürler sayın Kırhan dostum. Ülke sorunlarına geniş anlamda değinmiş, düşünmenin erdemini dile getirmişsiniz. Ne var ki milletin hâlâ güven duymadığı muhalefet sebebiyle, Cumhur İttifakının oyları yüzde 47-48 lerde geziyor. Oysa ki, ülkenin bugünkü ortamında çok daha düşük olmalıydı. Muhalefet ciddi çıkış projelerini inandırıcı bir şekilde acilen ulusa anlatmalıdır.

  Şevki Coşkun. Ağan

Teşekkürler Tuncer aydınlık ve hatırlanabikecek bir yazı

  Cumali Gülbaş

Kalemine yüreğine sağlık.

  Tuncer kırhan

Kadım bir çınarın güçlü dalları olan ve yaşamımızın en dinamik ve verimli yıllarını geçirdiğim şeker ailesiyle daima beraberlikten keyif ve onur duydum,

  Süleyman akgüç

Bizlere, bir kez daha Düşünmeyi ve de ciddi işler yapmayı hatırlatan sevgili dost, güzel kalemine sağlık. Her daim seni okumak büyük zevk... Teşekkürler

YAZARIN DİĞER YAZILARI

 

© Copyright 2024  V4.4 Tüm Hakları Saklıdır.

Hazır Dernek Sitesi



Top